Kanal 7 Ankara Temsilcisi Mehmet Acet, Yeni Şafak Gazetesi için kaleme aldığı yazısında AK Parti İstanbul İl Başkanı Osman Nuri Kabaktepe'yle Haziran 2023 seçimleri için izlenecek strateji ve CHP yönetimindeki İstanbul'u konuştukları sohbeti köşesine taşıdı.
AK Parti'nin “30 milyon selam” sloganıyla bütün İstanbul’a ulaşma çabası/kararlılığı olduğunu aktaran Acet teşkilatlar için de halkla iletişimde şu 4 esasın temel alındığını ifade etti;
-Yalan söylemeyin.
-Hakaret etmeyin.
-Rakiplerinizin ailelerini işin içine karıştırmayın.
-AK Parti’nin yaptıklarını anlatın.
İşte Mehmet Acet'in "AK Parti İstanbul’da 2023 seçimlerine nasıl hazırlanıyor?" başlıklı yazısı;
AK Parti’de 9 ay önce İl Başkanlığı görevine gelen Osman Nuri Kabaktepe ile en son 4 ay kadar önce Ankara’ya geldiğinde bir araya gelmiş, fikirlerini, hedeflerini dinlemiştik.
Dün sabah yine Ankara’da Abdülkadir Selvi ve Melik Yiğitel’le üçümüz, kendisiyle kahvaltıda bir kere daha buluştuk, yaklaşık üç saat boyunca sohbet ettik.
Kabaktepe’nin sakin ama iddialı bir duruşu var.
Anlattıklarına bakılırsa, İstanbul teşkilatı olarak Haziran 2023 seçimleri için yüksek tempoda bir çalışma yürütüyorlar.
Bir ayağında AK Parti içinde 20 yılı aşkın süredir bir şekilde görev/rol üstlenmiş olanlara, diğer ayağında bütün İstanbul’a ulaşma çabası/kararlılığı olan bir çalışma bu.
“30 milyon selam” diye bir slogan geliştirmiş.
Teşkilattaki arkadaşlarıyla birlikte seçimlere kadar her bir İstanbulluya üç kere selam vermek istediklerini dile getiriyor.
İstanbul’da yaşayanların yüzde 70’i, hayatlarında AK Parti’ye en az bir kere oy vermiş. Kabaktepe, bu insanlara ulaşmayı misyon bellediklerini anlatıyor.
Teşkilâtta görev alan partililere, insanlarla konuşurken nasıl davranmaları, ne yapmaları ve ne yapmamaları gerektiği hususunda 4 başlıkta tembihte bulunmuş.
-Yalan söylemeyin.
-Hakaret etmeyin.
-Rakiplerinizin ailelerini işin içine karıştırmayın.
-AK Parti’nin yaptıklarını anlatın.
Kabaktepe, “7 dönemde AK Parti saflarında görev yapmış herkesle görüşüyoruz. Ziyaretler yapıyoruz. İlk İl Başkanımız Alaaddin Büyükkaya’dan son İl Başkanı Bayram Şenocak’a kadar görev almış herkesle ben bizzat görüştüm” diyor.
“Aktörleri çoğaltmamız lazım” diye bir ifade kullanıyor.
Bu sözleri, teşkilat içi birlik ve bütünlük ve ortak birikime verilen önemin bir yansıması.
Parti içinde yaşanmış ve yaşanan kırgınlıkları, küskünlükleri giderme anlamında bu kompleksiz ve kucaklayıcı yaklaşımın sadece AK Parti’nin kendi teşkilatları değil, aslında bütün partiler açısından örnek alınası bir tarafının bulunduğu ortada.
İMAMOĞLU YÖNETİMİNE DÖNÜK ELEŞTİRİLER
Osman Nuri Kabaktepe’nin başkanlığında AK Parti İstanbul teşkilatı, CHP’li İstanbul belediyesinin çalışmalarını haliyle yakından izliyor.
Kabaktepe, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ni partizanca hareket etmekle eleştiriyor.
Hem, belediyeye personel alımı bakımından, hem de mevcut personel içinde iş akdine son verilenler bakımından rakamlar vererek bu tezini anlatıyor.
2,5 yıla yakın bir süre zarfında toplam 44 bin 995 kişi belediyede işe alınmış.
İşbaşına geldiğinde 85 bin personeli olan İstanbul Belediyesinin çalışan sayısı 120 bini bulmuş.
Kabaktepe, bu uygulamanın İstanbul’un ya da Büyükşehir Belediyesi’nin ihtiyaçlarına değil, CHP’nin ve kendisinin ihtiyaçlarına göre partizanca amaçlar doğrultusunda yürütüldüğünü savunuyor.
Söylediklerini birkaç başlık halinde aktarayım:
-Kendi adamlarına yer açmak için bunu yapıyorlar. 45 bin istihdam hangi ihtiyaçtan doğdu? CHP’li siyasetçilerin ‘kaçış rampaları’ var. Bu soruları kendilerine sorunca ya duymazdan geliyorlar ya da hemen geçiştirme yoluna gidiyorlar.
-Belediye yönetiminde İstanbul’un geleceğini düşünen değil, kendi kariyer planlamasını yapan bir anlayış var.
-Belediyenin 2019’da 28 milyar lira borcu vardı. Şimdi bu rakam 43 milyar liraya çıktı. 50-60 milyar liraya doğru gidiyor.
Meselenin öbür yüzünde ise, İstanbul Belediyesi’nde çalışırken işten çıkarılanlar var.
İNSANLAR SIRF AK PARTİ’Lİ DİYE İŞTEN KOVULUYOR
Kabaktepe’nin verdiği bilgiye göre, İmamoğlu yönetimi, 13 bin 312 kişiyi işten atmış.
Bu insanlar işten atılırken, genellikle kendilerine bir gerekçe iletilmiyormuş. Ama en temel gerekçe AK Parti’li olmaları.
Bir personel, sosyal medyada Tayyip Erdoğan lehine bir paylaşımda mı bulundu, hemen, “İş akdinize son verilmiştir” denilerek gönderiliyormuş. Ayrıca geri dönüş davalarını kazananları da işe almıyorlarmış.
Kabaktepe, İmamoğlu’nun seçimlerden önce “Bir kişinin bile işine son vermeyeceğiz” sözünü hatırlatıyor.
Kılıçdaroğlu’nun yine yerel seçimlere gidilirken, “Hiçbir işçinin işine son vermeyeceğiz. Ben bütün işçilere namus sözü veriyorum ve garanti veriyorum” sözlerini hatırlatıyor.
Sahi, bugünlerde ‘helalleşme’ adımları atacağını söyleyerek gerçekten takdir edilesi bir hamle yapan Kemal Kılıçdaroğlu, bu yaklaşımında samimi ise, İstanbul Belediyesi’nde çalışırken ekmeğinden edilen binlerce kişi ile ‘helalleşerek’ işe başlasa nasıl olur?
İyi olmaz mı?
KAYNAK : YENİ ŞAFAK - MEHMET ACET