Bolvadin ilçesi sınırları içerisinde bulunan ve kamış üretimi ile ünlü Eber Gölü'nde yine yangın çıktı. Dibev köyü yolağından Çay yolağına kadar olan kısımda meydana gelen yangında kamışlar yanarken, alevler zaman zaman metrelerce yükseğe çıktı. Eber Gölü'nde 8 Aralık, 13 Aralık ve bu gece meydana gelen büyük yangınlar sabotaj ihtimallerini güçlendirdi. Gölde suların çekildiği kısımlarda meydana gelen yangın son bir ay içerisinde yaşanan 3. büyük yangın olarak kayıtlara geçti. Yangına Bolvadin Belediyesi İtfaiye Müdürlüğüne bağlı ekipler itfaiye araçlarının gölün sularının çekildiği yerlerde girebilen kısımlarda müdahale etti. Şiddetli rüzgarında etkisi ile yangın kısa sürede 4 kilometre uzunluğunda yaklaşık 8 bin dekar alandaki kamışların yanmasına neden oldu.
'Biz bu göl neden yakılıyor anlamıyoruz'
Yangın ile ilgili konuşan Bolvadin Belediyesi İtfaiye Müdürü Ümit Çınar, yaşanan yangınlara tepki gösterdi. Yangınların çıkış nedeninin henüz belirlenemediğini ifade eden Çınar, 'İtfaiye olarak biz sürekli gölde çıkan yangınlara müdahale etmeye çalışıyoruz. Bugünkü yangında da kuzey güney istikametinde 4 kilometre uzunluğundaki alanda bir alev yumağı vardı. 7- 8 bin dekar arazideki kamışların yandığını düşünüyoruz. Nöbet tuttuğumuz günler ve zorunlu müdahale etmemiz gereken yerler oldu. Bazı yerlerde çıkan yangınlara da müdahale edemedik. Araçlarımız giremiyor ve can güvenliği sıkıntısı oluşuyor. Biz bu göl neden yakılıyor anlamıyoruz. Pek çok insan buradan ekmek parası kazanıyor. Neden bunu yapıyorlar bir türlü anlamıyoruz" dedi.
'Kötü bir senaryo düşünüyorum'
Afyon Kocatepe Üniversitesi Doğu Koruma ve Bioizlem Uygulama ve Araştırma Merkezi Prof. Dr. Uğur Cengiz Erişmiş ise yangınların avcıların çıkarabileceği iddiasında bulunarak, yangınların ayrıca biyoçeşitliliğe zarar verdiğini ifade etti. Erişmiş, 'Yazları zaten 40-45 yangın çıkıyor irili ufaklı ama bir ayda üçüncü kez büyük çaplı bir yangın cereyan etti. Buranın bioçeşitliliği açısında ele aldığımız zaman da 146 tane kuş türümüz var burada var olan, yaşayan. 40 tanesi zaten yerli ırk dediğimiz kendi kuşumuz yani göç etmeyen kuş. Bir çift saz kedisi var, onu izlemedeyiz hemen bu bölgeye de çok yakın, tedirginliğimiz oydu. Bio çeşitliliğimize ciddi zarar veriyor. Ben buradan farklı bir açılım yapmak istiyorum. Kafamda artık senaryolar oluşmaya başlıyor yani çünkü her iki Salı gününün üstüne denk geliyorsa bir olay Çarşamba günleri avcılık var ise bu kuşların hareketliliğini sağlamak için yakma diye kötü bir senaryo diye düşünüyorum' diye konuştu.