GÜNDEM

MHP lideri Bahçeli: ''HDP bir daha açılmamak üzere kapatılmalı"

MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP 13. Olağan Büyük Kurultayı'nda konuştu. HDP'ye açılan kapatma davasını da değerlendiren MHP lideri, ''Bir daha açılmamak üzere kapatılmalı'' dedi.

MHP lideri Bahçeli: ''HDP bir daha açılmamak üzere kapatılmalı"
18-03-2021 10:12
18-03-2021 12:29

MHP Genel Başkanı Bahçeli, MHP 13. Olağan Büyük Kurultayı'nda açıklamalarda bulundu.

Bahçeli'nin açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Gönül isterdi ki bu salonun içi de dışı da geçmişte olduğu gibi dolsaydı. Ancak bir yıldır mücadele edilen koronavirüs nedeniyle katılımı sınırlı tuttuk. Aramızda bulunmayan her dava arkadaşımızla, her arkadaşımızla gönül birlikteliği içindeyiz. Dikkatli ve tedbirli olmalıyız. Bu vesileyle geride kalan bir yıllık zaman diliminde koronavirüsten hayatını kaybedenlere rahmet diliyorum.

Günümüz kutlu olsun. Aziz dava arkadaşlarım tam 52 yıldır siyaset sahbesindeyiz, milli gönüllerdeyiz. Ülkülerimizin nuruyla aydınlandık.

Bin asra bedel bir günlük imtihanlarla yoklandık. Biz damlanın içindeki okyanusu gördük. Ülkücü hareket inanmış vicdanların düşmeyecek kalesidir. Biz yürüdükçe hainler kaçacak, delik arayacak. Biz yürüdükçe millet yürüyecek, Türkiye yükseldikçe yükselecek. 

Cumhur İttifakı kader birlikteliğidir. Zalimler, terör örgütlerine karşı tek sesle duruş gösteren bir ittifaktır.

ERKEN SEÇİM AÇIKLAMASI

Erken seçim diye tutturanlar iyi bilsinler ki, seçimler zamanında yapılacak, Türkiye rotasından çıkmayacaktır.

Siyasi etik kanunu çıkarılmalı. TBMM iç tüzüğü sistemle uyumlu hale getirilmeli. Dokunulmazlık yeniden ele alınmalı.

HDP'YE KAPATMA DAVASI AÇILMASI

Yargıtay'ın HDP'nin kapatılması istemiyle hazırladığı iddianameyi AYM'ye göndermesi hakkın hukukun ve adaletin sesidir. HDP, siyasi kisveye bürünmüş suç örgütüdür. Herhangi bir isimle açılmamak üzere kapatılması tarihe, gelecek nesillere namus görevidir. Hiç kimse aklından çıkarmasın ki biz şehitlerimizin davacısıyız. Andımız'dan şu istedi diye vazeçmeyiz. Kılıçdaroğlu'na tavsiyem aklı varsa kendine saklasın cesareti varsa bölücü dostlarına rest çekip bağlarını koparsın. CHP yönetimi sizin nereniz Türk ki Andımız'a sahip çıkacaksınız?''

Mart ayının 18’inde; yani bugün, Çanakkale ruhunun ilhamıyla, İstiklal Marşı’mızın ikramıyla, şühedanın itibarıyla, milletin iradesiyle, Ülkücü ömürlerin ihlasıyla 13’üncü Olağan Büyük Kurultayı’mızı ifanın emsalsiz kıvancını yaşıyoruz.

Konuşmanın başında hepinizi hürmetle selamlıyorum.

Burayı şereflendiren her kardeşimi en içten, en halisane duygularımla kucaklıyorum.

Edirne’den Kars’a, Mersin’den Trabzon’a, İzmir’den Hakkari’ye kadar ülkemin her yerini; bunun yanında Adriyatik Denizi’nden Çin Seddi’ne, Ortadoğu’dan Kafkaslar’a, Afrika’dan Balkanlar’a milli varlığımızın asaletini vicdanında taşıyan bütün kardeşlerimi selamların en güzeliyle selamlıyorum.

Sayılmayız parmak ile tükenmeyiz kırmak ile, çünkü biz Milliyetçi-Ülkücü Hareket’iz.

Hesap yapmayız çıkar ile çetele tutmayız heves ile, çünkü biz Cumhur İttifakı’yız. Düşmeyiz vurmak ile durmayız engel ile, çünkü biz Türk milletiyiz. Vazgeçmeyiz korku ile dönmeyiz tehdit ile, çünkü biz Türkiye’yiz.

Merhum vatan şairimiz Mehmet Akif Ersoy’un dediği gibi;

“Girmeden tefrika bir millete düşman giremez, toplu vurdukça yürekler onu top sindiremez.”

Bastığımız yerleri toprak diyerek geçmiyoruz.

Hep düşünüyoruz altında nice kefensiz yatanı.

Şehit oğluyuz, incitmiyoruz atamızı, vermeyeceğiz dünyaları alsak da bu cennet vatanı.

Hakkıdır, hür yaşamış bayrağımın hürriyet; Hakkıdır, Hakk’a tapan milletimin istiklâl.

Gönül isterdi ki, bu salonun içi de dışı da geçmişte olduğu gibi, hıncahınç dolsaydı.

Ancak bir yıldır hem ülkemizin hem de dünyanın kıyasıya mücadele ettiği KOVİD-19 hastalığından dolayı kurultayımıza katılımı mecburen sınırlı tuttuk.

Aramızda bulunamayan her dava arkadaşımızla, her vatandaşımızla mesafeleri aşan, zamanın dar kalıplarına sığmayan gönül birlikteliği içindeyiz.

Her şeyin başı elbette sağlıktır. Dikkatli olmalıyız, tedbirle hareket etmeliyiz, kurallara mutlak surette uymalıyız.

Bu vesileyle geride kalan bir yıllık zaman süresinde, KOVİD-19 virüsünden dolayı hayatlarını kaybeden kardeşlerimize Cenab-ı Allah’tan rahmet, halen tedavi gören kardeşlerimize şifalar diliyorum.

Rabbim sizleri, milletimizi ve tüm insanlığı her türlü afet, musibet ve hastalıktan korusun diye dua ediyorum.

Bu duygu ve düşüncelerle, 13’üncü Olağan Büyük Kurultayı’mıza katılımlarınızdan dolayı teşekkür ediyor, hepinize hoş geldiniz, sefalar getirdiniz diyorum.

Günümüz kutlu olsun, milletimiz huzurlu olsun, devletimiz dirlik bulsun.

Tam 52 yıldır siyaset sahnesindeyiz, milli gönüllerdeyiz.

Akif’in dediği gibi, üç buçuk soysuzun ardından zağarlık yapmadık, hele hak namına haksızlığa ölsek tapmadık.

Zaman oldu, şafağı sökmeyen gecelerde ülkülerimizin nuruyla aydınlandık. Zaman oldu, bir hilal uğruna, bir hakikat uğruna, bir haysiyet ufkunda güneş gibi battık.

Anılarımızı pusula yaptık açıldık geleceğe, acılarımızdan ders aldık tutunduk gerçeklere.

Yeri geldi, iftiralarla boğuştuk durduk. Yeri geldi, ihanetlerle boğulmak istendik. Vazgeçmedik sevdamızdan, dönmedik yolumuzdan, şikâyet etmedik sırtımızdaki yüklerden.

Çünkü yolu doğru olanın yükü ağır olur dedik, Ülkücü olmanın varsa bir bedeli seve seve ödemeyi diledik.

Geride kalan on yıllar içinde;

Yağmurdan sonra büyüyen başaklar gibi büyüdük, kökleştik.

Güzün toprağa serpilip baharla yeşeren tohumlar gibi yeşerdik, yükseldik.

Yazın kuruyup kışın yatağından taşan nehirler misali engelleri aştık, tıpkı Ergenekon’dan çıkar gibi hep daha ileriye atıldık.

Bir güne sığan asırlık olayları yaşadık, bin asra bedel bir günlük imtihanlarla yoklandık.

Herkes okyanusun içindeki damlaya bakarken, biz damlanın içindeki okyanusu gördük.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türk milletine adanmış faziletli hayatların mecmuudur.

Milliyetçi-Ülkücü Hareket, Türklüğün bekasını korumaya yemin etmiş serdengeçtilerin, inanmış vicdanların, ilkeli dava insanlarının düşmeyecek kalesidir.

Ardımızda tarih, yanımızda dava arkadaşlarımız, başımızda al bayrağımız, bağrımızda üç hilalli sancağımız, önümüzde şehitlerimiz, gönlümüzde ülkülerimiz, övgümüzde milletimiz, ömrümüzde milliyetimiz, ölümümüzde bu cennet vatanın toprağı bize yardır dedik, nardır dedik, her zaman da var olacağız diye seslendik.

Hepsini biliyorsunuz, bütün kötürüm ve köhne emel sahiplerini iyi tanıyorsunuz.

Ferasetinizle karanlık oyunları görüyor, kara kampanyaları göğüslüyorsunuz.

Türkiye’yi faka bastırmak, tuzağa düşürmek için çırpınan hasis ve hamiyet yoksunu çevreleri ibretle takip ediyorsunuz.

Geceleri hesap, gündüzleri hüsran; geçmişleri hezimet, gelecekleri heyula ne kadar müfrit ve münafık varsa alayı bir olmuş, bir araya gelmiş Türkiye’nin ayağından çekiştiriyor, önüne bariyer dikiyor.

Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne saldırı ve suikastın adı özgürlük değildir, insanlık değildir, insan hakları hiç değildir.

Üniter milli devletimizi hançerlemek için ittifak kurmak, yakılan ağaçları yakanlarla tekraren dikmek, bölücü milletvekillerinin TBMM’ne gelen fezlekelerinin önüne arkasına bakalım demek siyaset değildir, adamlık değildir.

Neyine bakacaksınız fezlekelerin, önünde hukuk, arkasında adalet vardır.

Yetmiyorsa bu sizlere, önünde millet, arkasında da devlet olduğunu mutlaka göreceksiniz.

Fakat gözleri var görmüyor, kulakları var duymuyor, dilleri var söylemiyor.

HDP, Türk demokrasisinin çevresini sarmış mayın tarlasıdır. CHP, Türk siyasetine tutunmuş beşinci kol faaliyetidir.

İYİ Parti, Türkiye’nin kötülüğüne hizmetkarlık yapan, siparişle kurulan, uzaktan kumandayla kontrol edilen melanet bir projedir.

Kaldı ki, İP’in Başkanı Cumhur İttifakı’nı tanımlarken; etle tırnak gibi demiş, aynı zamanda kader birlikteliği olduğunu söylemiş, kendilerinin ise proje bazlı bir ittifak olduğunu çok açık itiraf ve teyit etmiştir.

Dediğimiz de, diyeceğimiz de aynısıyla işte budur.

Bu neyin projesidir? Hazırlayanlar kimlerdir? Hedefler manzumesi nelerden ibarettir?

Doğrudur, Cumhur İttifakı kader birlikteliğidir, milli birlikteliktir, dürüst birlikteliktir; zalimlere, canilere, terör örgütlerine, ekonomik tetikçilere, küresel emperyalizme karşı tek ses, tek nefes, tek bilek, tek yürekle duruş gösteren cumhurun ruh kökü, duruş özüdür.

Cumhur İttifakı’nı arayan Pensilvanya’da değil, Kandil’de değil, muhasım çevrelerin kapılarında değil, başkent Ankara’da, dünyaya Türkçe bakan iradenin sağlam ahlakında bulacaktır.

Tarafımız bellidir, o da Cumhur İttifakı’dır.

2023’de Cumhurbaşkanı adayımız bellidir, o muhterem isim Sayın Recep Tayyip Erdoğan’dır.

Bu vesileyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, AK Partili kardeşlerimize huzurlarınızda teşekkür ediyor, şükranlarımı sunuyorum.

Cumhur İttifakı, 106 yıl önce Çanakkale’yi geçilmez yapan haşmetli imanın, devleşen milli asaletin emanetçisidir.

Bizim ittifakım

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER